Bir dönem Manchester United ve Tottenham formaların da giymiş olan Premier League'in,hiperaktif forvetlerinden Fraizer Campbell,Sunderland ile sözleşmesinin bulunduğu 3.5 senede sadece 58 maçta forma giymiş ve 6 gol kaydedebilmişti.2010-2011 sezonuna başlarken Manchester City maçında başgösteren ön çapraz bağlarındaki sakatlık nedeniyle 6 ay sahalardan uzak kalmış,2011'nin Mart ayında sahalara geri dönmüştü.Ancak bir ay sonra yine bir Manchester City maçında sakatlığı nüksetmişti.Beklenen sakatlık raporu açıklandığında acı gerçek ortaya çıkmıştı.Campbell 10 ay daha sahalardan uzak kalacaktı.Bir futbolcu için en büyük yıkımlardan biri de bu olsa gerekti.Campbell,sakatlığından sonra verdiği bir röportajda ise,ailesinin bu konuda kendisine çok yardım ettiğini ifade etmişti.
Kerlon adında bir futbolcuyu hatırlayanınız var mı artık ? Hani kafasıyla top sürüp,gol atan şu bücür çocuk ? Hala hatırlayamadınız mı ? O zaman yardımcı olalım.
Menajerlik oyunlarında zamanın "wonderkid" ünvanını elde etmiş,sıradışı yeteneklere sahip bir oyuncuydu Kerlon.Cruzeiro'dan,İnter'e kadar uzanan peri masalı çok ama çok kısa sürdü.Videoda örnekleri görülen "Foquinha" driplinglerini yaparken dizlerini diğer futbolculara tekmeleten Kerlon,İnter'de sözleşmesinin bulunduğu dört yılda,dört farklı takıma kiralanmış,bu dört sezonda oynadığı beş maçta da gol atamamıştı.Foquinha meraklısı Kerlon'un İnter macerası ise maç oynayamadan bitmişti.Bir sene içinde yedi kez aynı dizinden ameliyat olan Kerlon,daha sonra verdiği bir demeçte futbolu bırakmayı ve kendine yeni bir meslek aramayı düşündüğünü,ancak ailesinin ısrarıyla yeniden futbola döndüğünü belirtir.Şimdilerde ise Japonya 3.Lig ekiplerinden Fujieda forması giyen Kerlon,zaman zaman Japonya'daki televizyon şovlarında Foquinha yapan Kerlon,Fujieda'da 8 gol ve 7 asistlik bir perfomans ortaya koydu.Sözleşmesi bu sezon sonunda bitecek olan Kerlon'un en büyük umudu ise kendisinin yanı sıra,İbrahimovic,Pogba,Assaidi,Hamsik ve Balotelli gibi oyuncuların menajerliğini yapan Mino Raiola.
İtalya'da aralıksız olarak 18 sene forma giyen,futbol fenomeni haline gelmiş,profesyonelliğin ve iş ahlakının ender portrelerinden biri olan Javier Zanetti ise sevenlerine kara haberi 28 Nisan 2013 tarihinde verdi.Yıllardır defansa ve orta sahaya yapılan takviyelere rağmen formasını kaptırmayan,gelen oyuncuları yedek kulubesine gönderen deneyimli oyuncu,o gün oynanan Palermo maçında,bir başka deneyimli defans oyuncusu olan Salvatore Aronica ile girdiği ikili mücadeleden sakatlanarak çıkınca herkesin yüreği ağzına gelmişti.Zira 39 yaşındaki bir oyuncunun yaşayacağı olası bir sakatlık,kariyerini muhakkak ki etkileyecekti.Nitekim korkulan oldu ve İnter kulubü yaptığı yazılı açıklamada,Zanetti'nin aşil tendonunun parçalandığını açıkladı.Bu haber "Traktör" lakaplı oyunucunun yaklaşık 7 ay sahalardan uzak kalacağının sinyaliydi.Daha sonra sakatlık süreciyle ilgili açıklamalarda da bulunan Zanetti,bir maç dahi olsa oynamak istediğini belirtmiş,Roma'nın efsanesi Francesco Totti ise bu açıklamaya şöyle destek vermişti:"Zanetti,çabuk iyileş.Seni ilk Roma-İnter maçına bekliyorum.Seromonide flamaları senden başkasıyla değişmem".
Bu yaz Monaco'ya transfer olan Eric Abidal ise kanseri yenip gelenlerden.2011'in Mart ayında karaciğerinde tümör olduğunu öğrenmiş,aynı yılın mayıs ayında ise Wembley'de oynanan finalin sonunda Şampiyonlar Ligi kupasını kaldırarak,Avrupa'nın en büyüğü olmuştu.Dahası da var.Ertesi sezonun ocak ayında ise kariyerinin üçüncü golünü Real Madrid'e atarak,Barcelona'ya bir El Clasico zaferiyle daha dönmüştü.Ancak mart ayında karaciğer nakli olacağı açıklandıktan sonra,futbola ara verdiğini hayli duygu yüklü,kısacık bir demeçle vermişti.Aradan tam bir yıl geçtikten sonra 29 Mart'ta ki Celta Vigo maçının 18 kişilik kadrosuna alınmıştı..Ertesi hafta oynanan Mallorca maçının ikinci yarısında saha kenarında ısınmaya çıkarken Nou Camp'ta bulunan 90 bin futbolseverin alkışlarıyla moral buldu.Çok geçmedi,saha kenarında yeniden gözüktü.Ama bu sefer maçın dördüncü hakeminin yanındaydı.Dakikalar 70'i gösterirken,tabela azimli 22 numaranın,Pique'nin yerine oyuna gireceğini bildirmekteydi.Büyük bir alkış ve tezahürat tufanı altında oyun girdi Abidal.Ayağına aldığı her topta alkış tufanı daha da büyüdü.Maç sonunda ise gözyaşlarını tutamıyordu.Teşekkür ediyordu Abidal,elinden geldiğince.Olanca saf duygu ve düşünceleriyle.Hiçbir art niyet olmadan.Futbol güzel olmalıydı ona göre.Evet,futbol güzel oyundu,güzel hikayelere sahip oldukça daha da güzelleşecek bir oyun.
Türk futbolunun önemli kulüplerinden Beşiktaş ise son iki sezondur,uzun süreli sakatlıklarla uğraşmakta.2010-2011 sezonuna yaptığı flaş transferler ile giren Beşiktaş'ta sakatlıklar serisi,Manchestester United takımından transfer edilen,Portekizli genç oyuncu Bebe ile başladı.Portekiz U-21 milli takımındayken,Slovakya ile oynanan maçta sol diz ön çapraz bağlarında yaşadığı yırtık sebebiyle 6 ay sahalardan uzak kalmış,ancak rehabilitasyon süreci ve geri dönüşü ile birlikte sezonu kapatmış,sadece dört maçta forma giyebilmişti.Aynı sezonun ortalarında ise Ersan Gülüm,Trabzonspor ile oynanan kupa maçında aynı sakatlığı yaşamış ve 6 ay sahalardan uzak kalmıştı.2011-2012 sezonu hazırlık kampında ise Ersan,aynı yerden nükseden sakatlığından dolayı bir 6 ay daha oynayamamıştı.Ancak aksilikler bitecek gibi değildi.Milli takıma giden ve oynadığı Bulgaristan karşılaşmasının 40.dakikasında sakatlanan İsmail Köybaşı,Ersan ve Bebe ile aynı kaderi paylaştı ve sol diz ön çapraz bağlarında yaşadığı kopmadan dolayı 6 ay sahalardan uzak kaldı.Genç oyuncu,kasım ayında aynı dizinden bu sefer darbeye bağlı bir sakatlık yaşadı ve sezonu kapattı.
2012-2013 sezonunun ikinci haftasında Galatasaray ile oynanan maçta ise Mustafa Pektemek sağ diz ön çapraz bağlarındaki kopma sebebiyle 6 ay forma giyemedi.Sezonun sonlarına doğru formasına kavuşan Mustafa Pektemek sezonu başka bir sakatlık yaşamadan bitirdi.Aynı sezonun ortasında ise Uğur Boral,idmanda sağ diz ön çapraz bağlarından sakatlandı ve sezonu kapattı.Kadrosunda Gökhan Süzen'in de gelişiyle kadrosunda dört sol bek bulunduran Beşiktaş'ta teknik direktör Samet Aybaba,Süzen'in de cezalı ve sakat olduğu maçlarda,sezon başında takımdan gitmediği için kadro dışı bıraktığı Emre Özkan'ı oynatmak zorunda kaldı.Beşiktaş bu sakatlık kabuslarından kurtulamamıştı.Öyle ki Samet Aybaba ve ekibi yaptıkları yazılı açıklamada "2012-2013 sezonunda Mehmet Akgün,Uğur Boral,Manuel Fernandes,Necip Uysal,Hugo Almeida,İsmail Köybaşı ve Mustafa Pektemek uzun süreli sakatlıklar geçirmişlerdir." ifadesini kullanmışlardı.
Sakatlıklar,futbolcularda en fazla etki gösteren,yıpratan bir talihsizliktir.Bilhassa uzun süreli sakatlıklar oldukça sabır ve psikolojik güç ister.Mental anlamda güçsüz oyuncular ise sakatlıklardan daha fazla nasibini alır.Futbol kulüpleri ise bu sakatlık problemlerini çözmekle yükümlüdürler.Futbolcu her ne kadar sözleşmeye imza atmış olsa da,kulüp futbolcunun sağlığını ve güvenliğini sağlamak zorundadır.
Umut ederiz ki;sakatlanan her bir futbolcu elbet bir gün sahalara döner.Ve umarı ki bu futbolcular,zim ve hırsın en güzel örneklerini sergilemeye devam ederler.